Ağrı’da etkisini hissettiren dondurucu soğuklar, yalnızca insanları değil, doğadaki canlıları da zorluyor. Gece sıcaklıklarının -18 dereceye kadar düştüğü kentte, karla kaplanan zemin ve buz tutmuş alanlar, özellikle serçelerin yiyecek bulmasını güçleştiriyor. Doğal besin kaynaklarına ulaşmakta zorlanan bu küçük kuşlar, dinlenmek ve korunmak için ağaç dallarına tünemeyi tercih ediyor. Ancak sert kış şartları, onların hayatta kalma mücadelesini daha da zorlaştırıyor.

Ağrı’da yaşayan vatandaşlar, serçelere ve diğer kuş türlerine destek olmak amacıyla çeşitli önlemler almayı öneriyor. Pencere kenarlarına ekmek kırıntısı, buğday veya benzeri yemler bırakmak, bu minik dostların besin ihtiyacını karşılamada büyük bir fark yaratabilir. Uzmanlar, kış aylarında doğada yaşayan hayvanlara yönelik bu tür yardımların onların yaşam mücadelesinde hayati önem taşıdığını belirtiyor.

Kuşların korunması ve hayatta kalmalarına yardımcı olmak için toplumsal duyarlılığın artırılması gerektiğine dikkat çeken çevre sakinlerinden Hasan Karaca, şu ifadeleri kullanıyor:
“Bu soğuk günlerde serçeler gibi kuşlar yem bulmakta çok zorlanıyor. Karla kaplanan alanlar, onların doğal besin kaynaklarına ulaşmasını engelliyor. Vatandaşlar pencere önlerine veya bahçelerine biraz ekmek kırıntısı bırakırsa bu kuşların hayatta kalmasına büyük katkı sağlar.”

Ağrı’da etkisini sürdüren soğuk havalar, kentsel yaşamın içinde bile doğanın zorlu şartlarını gözler önüne seriyor. Küçük bir farkındalık ve destekle serçelerin ve diğer canlıların yaşam mücadelesine katkıda bulunmak mümkün. Bu basit önlemler, kuşların hayatta kalmasına yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda doğayla daha derin bir bağ kurmayı da sağlıyor. Soğuk havalar süresince bu tür adımların artması, hem doğal dengenin korunmasına hem de insan-doğa ilişkisinin güçlenmesine yardımcı olabilir.